Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Müşekkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, İri
- Tahrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkma, Yıkım, Bozma, Kırıp Dökme, Yıkımlama
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Çizgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası
- Olumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadsıma, Nefi, Selp
- Antik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Eskil, Antika
- Yöneltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevcih
- Mikâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küp
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Şartlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Kabul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak
- Susmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût Etmek, Kesmek
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Yalınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
- Bembeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak
- Tıknaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkız, Toplu
- Alay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz
- Ampirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
- Antitez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Sav
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Çekilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Efkârsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız
- Kâse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Piyale
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Münezzeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, Uzak
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Anaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Trajedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Ağlatı
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Minicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü