Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tarumar Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Elezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadist
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Ticari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimsel
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Giz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
- Sübvanse Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Sırıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Yumuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
- İnsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, İnsanlık, Merhamet, Vicdana Veya Mantığa Dayanan Adalet, Acı
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Akide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Gökçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Şirin
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Mihsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abaküs
- Vekillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Bakanlık, Vekâlet
- Üslup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçem, Hava, Tarz, Stil
- Motor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Traktör
- Vaiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Al kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
- İnanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Tutya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çinko, Sürme
- Misafir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konak, Konuk
- Kökleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Gelenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- Usulsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- İşporta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış
- Ayaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk Hava, Kuru Soğuk, Avlu, Açık Arsa, Işık, Aydınlık, Yıldız, Kel, Çardak, Balkon, Taraça, Tahtaboş
- Altüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü