Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Tevatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Mağfiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlanma
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- İçrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı, Batini
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Lengitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Sebzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Kenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Vuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abdest
- Buzdolabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu, Frijider, Buzlatka
- Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Zaptiye Memuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Deruhte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenmek, Üzerine Almak
- Kirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Misk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mis
- Alarm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Heyecan Sinyali
- Cızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cızırdamak
- Dallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündizme, Takvim
- Arılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Cevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
- Velinimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Halaskâr, Hami, Havadar, Bağışçı
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- İzah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Kürk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- İlla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Samanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merek
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü