Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zaptiye Memuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
- Şıpsevdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayran Gönüllü
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- Cumbalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takla
- Suni Saç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peruk
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Uzay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gök, Mekân
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Buldozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoldüzer
- Bulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
- Sevinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
- Piyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan, Piyon
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Levha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta, Resim, Safiha, Tablo, Resim, Abela
- Seziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
- Yekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Durup Dururken, Birdenbire, Derhal
- Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Parametrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Mineralog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimci
- Sansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Yıpranmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külüstür
- Sağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- Yer Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
- Rical kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükler, Erkekler, Orun Sahipleri
- Zühre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Venüs
- Endişelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Hizmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak
- Sağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Afiyet, Keyif, Mizaç, Sıhhat, Tost
- Erişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
- Elmacık Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Sümüğü
- Eklektizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmecilik
- Sıyrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Çıkmak, Kurtulmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü