Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terbiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsiz, Görgüsüz
- Övünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokalanmak, İftihar Etmek, Temeddün Etmek
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Doludizgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son Hızla
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Yalıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Kösteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
- Hoşgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Sanaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş İnan, Hurafe
- Yergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Mezmum
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Format kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boyut
- Darülaceze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Bencileyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benim Gibi
- Muasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Mafevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
- Temelinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Abdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli
- Çalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz, Enstrüman
- Mutlaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
- Solgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
- Elektriklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- Taş Bina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Adam Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Cırık Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime
- Lakırdıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Tahkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü