Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Kutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlulamak, Tebrik Etmek
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Avantür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Serüven
- Baş Göz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek
- Dâhili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Beyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Havil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku
- Kurs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Etap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Aşama, Merhale
- Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
- Ziyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
- Utmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek, Yutmak, Ütmek
- Tekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Rahat, Sakin; Soylu
- Kompozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
- Tekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Teklik
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Hekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Yemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüşvet
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Yıldırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimşek, Parıldayıcı
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Fevvare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- İstidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Kabiliyet, Anıklık
- Tutarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
- Barama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koza
- Sentaks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimi
- Şaşkaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşı, Şaşkın
- Dokunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü