Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Format kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boyut
- İşkembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat, Mide
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Monizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçilik
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- İktidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
- İş Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Engin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz
- Derhatır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Avratağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Şişkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Zerre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tozan, Molekül
- Ayak Tarağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Kavruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Gidiş Geliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik
- Dik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Sarp, Sert, Yalçın, Kaim
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- İrsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Miskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Mıymıntı, Âciz, Zavallı
- Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Manifesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirge
- Örek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
- Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
- Korunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Atama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Nakil, Tayin
- Orta Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim
- Pek Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayet, Çok Fazla
- Maddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeksel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü