Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tklatmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Vicdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsel Güç, Bulunç
- Gözbağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllüzyonist
- Anlamdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim
- Nazenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Zıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt, Ters, Akis, Aksi, Karşı
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Zırhsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutsuz, Korunaksız
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Çakırdoğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul
- Roketatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazuka
- Hijyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sağlık Bilgisi, Temiz, Sağlık Koruma
- Yahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Serzeniş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Pena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Takatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Necdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
- Matlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluklaşmak
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Peşinatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülsüz
- Öğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek
- Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- Yevmiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelikçi
- Değmedüşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım
- Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Tahkikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar
- Ötürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Aşiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- Bibliyofil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Mudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırımcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü