Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Toplanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Afişe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Şikayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak, Sızlanmak
- Tasar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurampa, Plan, Yazı
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Hürmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- Baştan Savma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Üstünkörü
- Cezire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ada, Aral
- Canevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Kengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Prodüktörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcılık, Üreticilik
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Saptamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Gayrimüstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Kallavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Bozulmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Zengin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
- Beti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Biçim
- Çabucacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Galeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk
- Böbürlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
- Örgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteazzi
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Somurtkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abus, Karakabak, Suratsız, Asık Yüzlü
- Perdah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü