Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Galeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk
- Tuvalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
- Düzenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sistem, Plan
- Uyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Anemon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manisa Lalesi, Dağ Lalesi
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Batmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- İnşaatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
- Ferahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlamak
- Allame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Bilgin, Çok Bilen
- Çıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halat Ucu
- Sınalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon
- Anide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Küçük Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Tolun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Ay) Bedir
- Kovuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koğuş, Oyuk
- Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ab
- Bunalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nefesi Daralmak, Daralmak, Sıkılmak
- Büyüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema
- Kavara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Yel
- Taviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzeşt, İvaz, Karşılık, Ödün, Ödünleme
- Kesmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Sevinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- Haşarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
- Yeltenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Kalkmak, Meyletmek, Özenmek
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Tokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Hava Tebdili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Gemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü