Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Utkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Halef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Öfkelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Davranış, Deprem, Devinim, Eylem, Faaliyet, Fiil, Tutum, Yürürlük, Devinme, Kımıldanma, Yola Çıkma
- Doğma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Manikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbakımı
- Savunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa, Defans
- Koskoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muazzam, Çok Büyük
- Şer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Fena, Kötü
- Salkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serin
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Kudretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kadir, Üstün
- Haymana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel
- Mahsusi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Takribi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Direşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebat
- Musahhih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltici, Düzeltmen
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamış
- Panik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Ürkü
- Dönüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Üçkağıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hileci, Düzenci
- Primat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Sam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Yel
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Hiçlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk
- Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Göz
- Memnunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç
- Kromozom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Belalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorucu, Üzücü, Can Sıkıcı, Kavgacı, Şirret
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü