Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Gümüş Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Hakendaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraş
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Kanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, İz, İstidlal
- İspirto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol, İçki, Etil Alkol
- Vebal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Zırh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
- Akış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Öd Kesesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra Kesesi
- Haberi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek
- Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Ala Bula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Arızasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- Ekseriya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
- Doyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Tenezzül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, (Fiyat) Düşme, Gönül İndirme
- Nüfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
- İmparator kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağan
- Doku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesiç
- İdarei Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluruna Bağlama
- Kızılkuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Mutedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Ölçülü, Oranlı
- Etkinlik Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Sigara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim
- Çalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Sakat
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Stadyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spor Alanı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü