Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yakca ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Karakterize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelemek
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Saklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Pülverizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürgeç
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Gösteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Oyun; Nümayiş; Tezahürat
- Yer Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeolog
- Muhakeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Senet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Emirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
- Yazın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyat
- Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Falcı, Görücü
- Saygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Haysiyet, İtibar, Kredi
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Rantabilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
- Edepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmalı, Utlu, Faziletli, İnce, Nazik, Uslu
- Gerekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
- Altınkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpeka
- Bir Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birtakım
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Yutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belum
- Simsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
- İptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Apayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Zincir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Demir Bağ, Pranga
- Raptiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleç, Pünez, Bağlaç
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Ervah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhlar
- Tan Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Kaside kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü