Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vabeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Âlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel
- Temek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- İkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme
- Düşünmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Gözü Kapalı
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- İradesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençsiz
- Salavat Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Yevmiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelikçi
- Doğramaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cacık
- Verdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamüli
- Öbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deste, Grup, Küme, Yığın, Takım
- Esmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğday, Yağız, Konur, Kara, Karaca
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Karşılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek
- Parti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Kısım, Vurgun
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Hayta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Haylaz, Serseri, Apaş
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Fışkırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Saçım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Mısır Yasemini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
- Buton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğme
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Mezeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
- Observasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Hareketsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Ölü, Tek, Sabit
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Pekâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Peki, Peki Olur, Dediğin Gibi Olsun, Öyle Kabul Edelim, Kesinlikle, Çok İyi
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Yılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek
- Varoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palanka, Sur Dışı
- Sıradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alelade, Bayağı
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü