Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Denek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep
- Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Kameriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Sevinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyet
- Haresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz
- İştirak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılım, Katılma, Ortaklaşma, Paydaşlık
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Soğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Mezra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
- Sepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
- Sürçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak
- Raportör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirgeci
- Muhteris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Sıhhiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkçı
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Pataklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döyeçlemek
- Solumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Almak
- Milyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekmen
- Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Şaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Saf
- Müdürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdüriyet
- Gülmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi
- Yamru Yumru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü