Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Köy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kent
- Sarhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkili, Esrik, Dumanlı, Küp, Mest, Esri, Sermest
- Domates Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Müştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türev
- Katmerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Stajyerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimcilik
- Müessir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Süslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Donanmak
- Teşrifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protokol
- Tepirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Mesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş
- Alarm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Heyecan Sinyali
- Kural kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam
- Çıkışmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmemek, Eksik Kalmak, Az Gelmek
- Müessiriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
- Doğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
- Kırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
- Acımsı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı
- Katarakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu
- Nakkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Kasmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaltmak
- Mecal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
- Şeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Yay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- İtdirseği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
- Debbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güğüm
- İradesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençsiz
- Gark Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Çağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü