Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Viran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Harap, Berbat
- Çopra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Kılçığı; Sık Çalılık
- Zıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Emirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
- Gülümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli
- Bozuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- İnkisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua
- Mola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- İvmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Acele Etmek
- Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kargaşa, Hengâme, Şamata
- Cüda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Bireşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
- Dışarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
- Mümkünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
- Papağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
- Örf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
- Bentlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
- Cilvelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkırdamak
- Camız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Kömüş
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Akındırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Etap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Aşama, Merhale
- Plaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plak
- Sunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep
- Mabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak, İbadethane, İbadetgâh
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Münakale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Yaslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matemli, Hüzünlü, Acıklı
- Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Zaptiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jandarma
- Bevvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü