Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Aynaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Eksikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
- Eksport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
- Işın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şua
- Ham Madde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham Mal
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Yanlamasına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Azlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Ekalliyet
- Dalkavukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçılık
- Mapushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Kani Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak, Yetinmek
- Apolet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omçak, Omuzluk
- Karakulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir Çavuşu, Haberci
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Değil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Kız Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Simil, Şvester, Hemşire
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Çaçaron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
- Başnazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Cibilliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Yiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp
- Septisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Çalı Bülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötleğen, Bayır Kuşu
- Azman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Mineral Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Suyu
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- Pilaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Naziklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaket
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü