Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Kam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaman
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Kültürsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- Hanek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söz
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Ülke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- Koordine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü
- Tradisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek
- Geçinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Dolanmak, Ölmek, Taslamak, Uzlaşmak, Yaşamak, Bağdaşmak, Uyuşmak
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Aksi Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Anıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
- Fermuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Gökçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
- Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Neşriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayın, Yayınevi
- Karşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağmen, Karamazdan, Muhalif, Muarız
- İrat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Kıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Bulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Angajman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Kit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun
- Yargıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü