Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yatıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
- Bezenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanmak
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Yoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Araştırmak, Bakmak, Kontrol Etmek
- Yavanlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Kan Basıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Kanunlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
- Boykot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgiyi Kesme
- Yapmacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Düzme, Suni, Yapay, Yapma, Zahirî
- Yarayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar
- Teleolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- Lirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoşkun
- Çınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlamak
- Toleranssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörüsüz
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- İkinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Yüze Gülücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Riyakâr
- Münhasıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Yalnız
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
- Alavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Üreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenasül
- İşgüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Gerdanbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
- Zıvanasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- İğrendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Fizibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılabilirlik
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Terbiye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Teorem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme, Dava
- Beyzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
- İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Mehterhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü