Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Masnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
- Şahadetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Lisans Belgesi, Belge
- Yüksek Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
- Yetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Mamulat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
- Kile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Daktilograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daktilo
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Müşabih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Özge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öbür, Yabancı, Yad
- Seks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Yapıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Çaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
- Geçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Açık Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Anıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- İltihap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Gut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Hastalığı, Nıkris
- Far kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Çivi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıh, Mismar
- Borç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Ferda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın
- Hediyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağanlık
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Muhammen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Sahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Ön Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddime
- Bönce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü