Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yavuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- Darmadağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Tarumar
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Edviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baharat
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Davranış, Eylem, Hareket, İş, Edim
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Vazolunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konulmak
- Diskur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Söylem, Nutuk
- Beklenir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Nesiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doku, Yapı
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Hekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Tahkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
- Zir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Aşağı
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- Çokça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
- Temaşacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Röfle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge
- Irmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehir
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Kemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Hakşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak Tanır
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Oyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâk
- Sağbilge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Otacı, Atasagun
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Geçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Ekseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğu, Genellikle
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Hipopotam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Aygırı
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Fena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü