Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yazılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Kapik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Sufle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Kurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Dolunay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedir
- Niçenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçıncı
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Tazmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Dünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Kuda, Elçi
- Gözlemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Müşahede Etmek
- Ders Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfredat Programı
- Mahdum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Erkek Evlat
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Kimlik Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Kils kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- Hizmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak
- Uzaduyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Telepati
- Fonem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbirim
- Bozgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu Bozanlık, Fesatçılık, Fitnecilik
- Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Kankızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol
- Kaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila, Şümul
- Germek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Uzatmak
- Babasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetim
- Beytülmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
- Hediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Fiyat, Hatıra
- Sirrus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak Bulut
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Sobe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü