Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yol Ura ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İçtima Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Hoşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Beğenmek, Hazzetmek
- Basiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
- Sahnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşaya Koymak
- Mahmurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Pek İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Anlamdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim
- Keşfeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Tören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme
- Modernleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Kadimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Toprak Kayması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Daye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Lala
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Hadisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaysız
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Hikâyecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Emanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Mevduat, Ruh, İnam, Vedia
- Delta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
- Dışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüruf
- Yayılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Münfesih Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Donanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- İşaret Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahadet Parmağı
- Dehşetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Küçüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
- Muallel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Sakat
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü