Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Mahdut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda
- Gündeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güncel
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Sahife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
- İnsancıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, İnsanperver, Hümanist
- Dönem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
- Dalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak, Isırmak, Yemek
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Stratus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmanbulut
- Emanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Menkıbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dini Hikaye
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Prensip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
- Konmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Konulmak, Koyulmak, Salınmak
- Tren Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Padişahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık
- Yetenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabiliyet, Beceri, İstidat, Kapasite, Kudret
- Timsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, Sembol
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Tahrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirme
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Hakem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıcı, Yargıç
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Gammaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirici, Fitneci, Jurnalci, Kovca, Kovlayıcı
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Kırıcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- İrdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
- Çözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Pervane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenek, Uskur
- Sürüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü