Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
- Müsveddelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamalık
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Pandül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Ahenkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
- Medyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Müradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
- Babayiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mert, Güçlü, Yürekli
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Gıybetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirmeci
- Tekâsüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Yoğunlaşmak
- Meteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Aşina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Bildik, Tanıdık, Tanış
- Başkası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğerleri, Ötekisi, Öbürü
- Akredite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
- Miktar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Muvaffak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarmış, Başarılı
- Bacı Oğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Taş Pamuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
- Yoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Yalvaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resul, Peygamber
- Koçaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş
- Hırslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Güman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaibe, Şans, Zan
- Değnekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahya
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- Poligon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen, Atış Alanı
- Seyretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Elverişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Vizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
- Sentetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşik, Yapay, Bileşimsel
- Zarafatçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Telefon Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng Etmek
- Nakşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü