Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zihin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlak, Bellek, An, Bilinç, Dimağ, Hatır, Kafa, Yâd
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Şaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taaccüp
- Havlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürümek
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Kargışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Çanak Yalayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Öden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükafat
- Balkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
- Bayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Büyük Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Anne
- Geçinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Maişet
- Süslenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezenmiş
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Kanıksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Usanmak
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Ruşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- Cırttan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Bezekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakkaş
- Hazırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmek, Kotarmak, Kurmak, Sağlamak, Tayyarlamak
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Lüzuci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Kayşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayma Göçü, Heyelan
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Meze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Kuruyemiş, Alay, Eğlence
- Yıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ören, Harabe
- Talep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
- Kuşkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Malum, Şüphesiz, Zahir
- Hikâyecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Siftinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Zaman Geçirmek
- Tamirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü