Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zlf ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- İncelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Kibarlaşmak
- İhmalkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, İtinasız, Lakayıt, Savsak
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Bihuzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Huzursuz
- Rimel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastık, Maskara
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Üzücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntülü, Hüzünlü, Acı, Acıklı, Fena, Dokunaklı, Elim
- Bütünüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Top
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Tecrübesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimsiz, Toy
- Bekâret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- Hükümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçersiz
- Kılavuz Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Açılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küşat
- Çürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Adına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına, Namına, Yerine
- Angaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Yokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, Kıtlık, Açlık, İhtiyaç, Kesat, Adem, Fıkdan
- Tüberküloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Oluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Babasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetim
- Vize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Anılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Kırgavul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülün
- Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Sav Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Slogan
- Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Rosto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Yekpare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Tek Parça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü