Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
akul ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Pare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
- Sallasırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırtına Almak
- Cilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kap, Ten
- Bevliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
- Beğenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
- Hayalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalperest
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- Hayâsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
- Zekâlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Telif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Uğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
- Tercüme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çevirmek
- İşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
- Turlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Tasannu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
- Ağdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Görünüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir
- Yardımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım İstemek, İstiane Etmek
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Dindirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgulama
- Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- Sonuçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
- Mahrut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koni
- Öfkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı, Kızgın
- Bidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyduruk
- Deklerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
- Yayımlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Tebdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirme, Kılık
- Çıtı Pıtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- İdraksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Gönülden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü