Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Poligami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokeşlilik
- Dü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İki
- Tamamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Bağlamak, Tümlemek
- Civelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Sokulgan, Sevimli
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Hilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşıt, Ters, Yalan
- Sevdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Vurgun
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
- Çenesi Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
- Men Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Namzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
- Kit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun
- İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
- Düşünüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Havut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
- Mantinota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Komite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen
- Selemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Borçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verecekli, Yükümlü, Medyun
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Yönetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
- Alışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Arzıtilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Nitekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
- Beliğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belagatli
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Liste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizelge, Cetvel, Siyahe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü