Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
ciz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Artı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık
- Özgül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türsel, Nevi
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Sarfınazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayılmasa Da, Hesaba Katılmasa Bile
- Tepkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif
- Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Şifahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Seyyanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit Olarak, Eşitçe
- İlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- İdrak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak
- Nod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- Cümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümce, Dizge, Sistem, Bütün, Hep, Herkes, Cemi, Sözcük Dizisi
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Kısaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Sadeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaşmak
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Meczup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sapık
- Birdenbire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Gafleten, Yekten, Hemencecik, Beklenmedik Anda
- Fiilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemce, Gerçekten, Hakikaten
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Muzip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılgan, Şakacı, Zarafatçıl
- Fitnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Yermek
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Konstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- Öldürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katil
- Çapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sokulgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Sevimli
- Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü