Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
- Açıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâre, Net, Alenen, Düpedüz
- Kamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Endam
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Durgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Lâfzî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözel
- Kelepçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı
- Nüfuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Geçmek, İşlemek, Sinmek
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- Müstenkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Elde Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Ertem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep
- Ekoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
- Utmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek, Yutmak, Ütmek
- Amme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Kamu
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Büzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Dinamit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
- Azim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlılık, Sebat
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Cennet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aden, Uçmak, Behişt, Uçmağ
- Makule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Takım
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Fersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk
- Şevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Gürültü Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Sevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
- Grup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
- Süvari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlı, Eşkinci, Atlı Asker, Kaptan
- Müessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- İşleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Yola Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
- Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Telaffuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleniş
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü