Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
kircim ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sinagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havra
- Lağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon, Sıçan Yolu, Geriz
- Departman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbölümü, Bölüm
- Gezge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakol, Devriye
- Çevgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Programlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Genç Erkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Serbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür, Bağımsız, Pinek, Erkin, Hür, Muaf, Salman
- Merhamet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Bilinçdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuursuzca
- Mayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
- Bükmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Eğirmek, Katlamak, Yapmak, Eğmek
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Ayrımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı
- Betimleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvir
- Mugayir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Zayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Yitik, Boş, Yararsız
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Karı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refika, Aile, Avrat, Bayan, Eş, Familya, Harem, Hayat Yoldaşı, İhtiyar, Kadın, Yaşlı, Zevce
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Bölümlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflandırma
- Malikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Varışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Dayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Cesur, Havadar, Kabadayı, Yiğit
- Bilfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Olarak, İş Edinerek, Gerçekten
- Vakitsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamansız, Sürevsiz
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- Lüzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Hacet, İcap, Gereklik
- Ahbaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Çapraşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Sinik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmiş, Pusmuş, Yılmış
- Hamaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muska
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü