Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
ltihapl ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Önsezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, İçe Doğma, Hissikablelvuku
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Harabati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Derbeder
- Süreyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Takdis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak
- Benzeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Aheste Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- İbadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült
- Resul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber, Elçi, Yalvaç, Haberci, Nebi
- Teber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Liva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Tugay
- Ağırlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak
- Türkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Ezgisi
- Reviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Tutum, Yol
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
- Seciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Huy, Karakter, Yaradılış, Özyapı, Ira
- Perva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Çekinme, Sakınma, Korku
- Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Kumla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Kumsal, Plaj
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Dominant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Kantite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- Spesiyalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Yemek, Özellik
- Sapık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anormal, Meczup
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Hâllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Kıraathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Nısıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarı
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Haset Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Gıcır Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
- Alışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü