Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Plak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plaka
- Söz Gelimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Tebaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Kazıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Enli, Engin, Ferah, Çok, Gen, Koca, Rahat, Yaygın
- Adaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
- Sesli Uyumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü Uyumu
- Sersefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Yoksul
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Aklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Titizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- Mısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darı
- Utanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ekşimek, Haya Etmek, Korkmak, Sıkılmak, Şişmek
- Kut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Mutluluk, Uğur, Mut, Saadet
- Ticari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimsel
- Talihli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanslı, Kaderli, Kısmetli
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Zevkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Güzel, Beğenili, Leziz, Meraklı
- Silgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Havlu, Öçürge
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Yıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
- Aksiseda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Kayağantaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz
- Gedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Müfessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
- Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü