Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Amak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sataşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Mütearrız
- Motor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Traktör
- Mutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılmış, Alışılan, Her Zamanki
- Murat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, İstemek
- İhsanıhümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe
- Yeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cedit, Taze, Acar, Gıcır Gıcır, Henüz, Sıfır, Kullanılmamış, Nev
- Kavun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Tasalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlenmek, Gamlanmak, Düşünmek, Kaygılanmak, Meraklanmak
- Savran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Örsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Perişan
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Koçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özek
- Hasbıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dertleşme, Söyleşi, Halleşme
- Ölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
- Barınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Yurt, Barı, Melce
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Şöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irk
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Potpuri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaca
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Ağzı Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
- Yürürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik
- Başat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Dominant, Baskın
- Gönül Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
- Diktacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrukçu
- Garet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Usa Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Ecel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamın Sonu, Ölüm Zamanı
- Sakince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca, Sakin
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- İzale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek, Yok Etmek
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Hamail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muska
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Tardetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Para Cüzdanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü