Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halat Ucu
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Enteresan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlginç, Meraklı, İlgi Çekici
- Sıkılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Tıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Tahakküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorbalık, Baskı, Başatlama, Zorbalık Etme
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Kepazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- Dehşetengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Yoğunlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Raportör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirgeci
- Sıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Yalıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Piyes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Katar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Tren, Taşıt Dizisi
- Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Akseptans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul
- Muzipleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Çınka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Müsaade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Selametle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Karakutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Yıkmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- İradeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençli
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü