Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Ezancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müezzin
- Maymun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklitçi
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Memleketler Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Yüze Gülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak
- Kural Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Meşhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Tanınmış, Ünlü, Bilinen, Angın, Herkesçe Bilinen
- Net kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Seçik
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Kıymetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Transparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam, Şeffaf
- Ayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
- Nefislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
- Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Kıvırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burmak, Bükmek, Sapmak
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Alavere Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Ekabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükler, İleri Gelenler
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Mukaddeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- İnandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkna
- Okur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kari
- Güçlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Sargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Pansuman
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Çekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Kurumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek
- Güre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani
- Deklare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Emisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm
- Hakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Hor, Adi, Aşağı Görülen, Saygı Değmez, Yalımsız
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü