Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Örgütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Sofistike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Yapmacık
- Hiciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Yergi
- Ön Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gala
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Kırmağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Taaffün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşma
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Alık Salık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Çımkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Yadırgamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, Alışmak
- Hastalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Hışımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
- Icığı Cıcığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Hükümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Karakolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Sergerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Elebaşı
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Hülasa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
- Meyletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
- Seyyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Çamurlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Hararetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Coşmak, Kızışmak
- Variyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Fakirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
- Parçacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Tuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorguç
- Karşıtduygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipati
- Ekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
- Tastamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Upuygun, Eksiksiz, Tıpatıp
- Başefendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
- Mecruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü