Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Güdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Efsunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
- Karacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade Asker, Kara Çalan, Müfteri
- Frape kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat
- Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Lodosluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Papak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Külah
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Çobanyıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan, Venüs
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Sataşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- Toplumbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyoloji
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Asilzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Memnunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç
- Aktifleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Pay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüşmek, Paylaşmak, Üleşmek
- Zarar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Katmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Garanti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teminat, Güvence
- Acılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Kümelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topalaşmak, Yığılmak
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Halt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat Etmek, Sefihlemek
- Munzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Keşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bari
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- İnam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Vedia
- Karınzarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periton
- Eksen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Dingil, Mihver, Ok
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü