Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Munzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Provokatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtıcı
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Palas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Rahat
- Düşünceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı
- Çoktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır
- Daha Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Kenetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Muvazene Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak
- Tuğyan Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Taşmak
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- Hemşehri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
- Memleketler Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Bağnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, Fanatik, Dar Kafalı, Mutaassıp
- Yekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
- Kısaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Lades kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcür
- Pazarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırışmak
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Ulusalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Değil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Sokak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçe
- Soruşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Kenef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Düzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
- Sazak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Vokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
- Kolektivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacı
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü