Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ahdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
- Etkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
- Tümüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırf
- Yiğitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Erdem, Kahramanlık, Şecaat
- Şimendifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katar, Tren, Demiryolu
- Fakirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksullaşmak
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Mecruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı
- Yarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, İrmik
- Batkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflas
- Elektronik Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Ünlü, Meşhur
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Akıl
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Avlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat
- Dolandırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deleduzluk, Fırıldakçılık
- Yaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Güvenmek
- Suvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak
- Talep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
- Tapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
- Cinayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
- Telek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Bezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Yasmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek
- Erden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Şevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Şaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut, Kuldur, Soygunçu
- Sümbül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başak
- Mucize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansık, Olağanüstü, Şaşırtıcı
- Pıçapıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiskos
- Sahan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapılca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü