Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ahdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Piştov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Redüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeç
- Yakında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Yayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
- Ütilitarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Meriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürürlük
- Heba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Avane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Yardımcı, Kafadarlar, Yardakçılar
- Cömertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli açıklık
- Hurdahaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paramparça
- Şişmanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- İlgilendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Kûhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız
- Ateşlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Faizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üremli
- Tekrarlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Okullu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Yer Biçimleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Çöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak
- Münkesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
- Mücerret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Soyut, Evlenmemiş, Yalnız, Ancak
- İcare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kira
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Dizmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Termosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Lağım Döşemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü