Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Ciltçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
- Tuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don, Şalvar
- Diremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Gonca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomurcuk, Konca
- Hapşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Aydınlık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Çıkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Tadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişke, Değişiklik
- Komutanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandanıık
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Ara Bozuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat
- Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- İaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Boğaz, Beslem
- Örfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törece
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Müzeyyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekli
- Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Bedavadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Şeytanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Bağışlayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Pardon
- Bizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Bıkmış, Bezmiş, Usanmış, Bıkkın, Bezgin
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- Sık Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
- Semirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü