Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alan Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Tema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Duygu, İzdem, Düşünce, Görüş, Ana Konu
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- Meselen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Cüruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
- Teeddüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
- Adamakıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- İnşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı Kurma, Yapı Yapma, Kurma; Düz Yazı, Nesir
- Öçürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Silgi
- Haysiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Kişiliksiz
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Müdafaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Sesli Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Mefhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Yerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan
- Gürültü Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Farımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
- Akümülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akımtoplar, Akü
- Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Önerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Boşlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Devirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî
- Yardakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbir, Hempa
- Bütün Bütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Mapus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus
- En Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Yalın Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Eşinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü