Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dematit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Yangısı
- Sahn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Mehabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yüce
- Tan Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Durulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Uslanmak, Yatışmak, Sükun Bulmak
- Savunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa Etmek, Korunmak
- Ornatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleştirmek, İkame Etmek
- Heves Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
- Hariflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunamak
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- Aktarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, Nakil, Transfer
- Sofist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Geda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci, Fakir, Yoksul
- Mismar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mıh
- Kesret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- İhmalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsak, İhmalkâr
- Tafsilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Balaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük; Şişman, Gürbüz, Nazik
- Diyelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe
- Yüzünden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedeniyle
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Celi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Parlak
- Gericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- İbra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
- İç İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahilî İşler
- Rant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirim, Lüp
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Hidro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Albüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzançalar, Resimlik
- Antitez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Sav
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Düşkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manyak, Mecbur, Meraklı, Yangın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü