Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Angutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Şuursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçsiz
- Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
- Yüzölçümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesahai Sathiye
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Otama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Mortlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Enik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Küçük
- Mahdum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Erkek Evlat
- İlerici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
- Kestirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Düver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk
- Kırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Yanılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Hata
- İnşaatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
- Yaraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışmak, Gitmek, Uymak
- Danışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Kazanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Ekmek, Hak, Hasılat, Kâr, Para, Yarar, Temettü
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Uçmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçuk
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Yuvgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
- Nagehan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire
- Hüdahafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık, Eyvallah
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Dandik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece
- Erat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erler
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- İstelagmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
- Kıssa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Fıkra, Hikaye, Veciz
- Paleograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- İllet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Bozukluk, Neden, Sebep, Zehle Döken
- Süreğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzmin
- Ölçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
- Harbi Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü