Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
krah ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Avutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Uşak Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Baş Döndürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Lakayıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Tahsildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
- Bilici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Büyücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihirbaz
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- Mebusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
- Hoşsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı
- Sivrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
- Yalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Samanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Seçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyari
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Zırhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutlu, Koruyuculu
- Sadelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlık
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Anemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kansızlık
- Satıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
- Selis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı
- Getirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbetmek
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Felaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Afet, Kaza, Ateş
- Yandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftarlık
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Tatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Öz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat
- Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhı
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Damıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
- Masaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovum
- Mütevehhim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek
- Tabiilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü