Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
vecen ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Bihuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Duyarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet
- İllet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Bozukluk, Neden, Sebep, Zehle Döken
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Terminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
- Kalas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kereste, Tir
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Trafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş Geliş, Katnav, Seyrüsefer, Yol Hareketi, Yoğunluk
- Delgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matkap
- Global kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küresel, Toptan
- Tavzih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Talimatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmelik
- Derkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar Yazısı
- Fıkra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Formen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
- İktisatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomist
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
- Kol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Emanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Peçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkir
- Ortasıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaağırlık
- Yitirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- İçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- Şevkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Tutku
- Şamatacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü