Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Araz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İlinek, Bulgu, Semptom
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Muammer Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Alp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Er, Kahraman, Yürekli
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Emirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- Aşiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken
- Kamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Bu Arada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Ebedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Bengi, Ölümsüz, Bitmeyen
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Atik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seri, Çabuk, Çevik, Kıvrak
- Sistematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgesel, Düzenlice
- Derhâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Can Sıkıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Uzaduyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Telepati
- Viyolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Amade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Anık, Müheyya
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Yutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belum
- Münhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi
- Tanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanıdık
- Ansambl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk
- Bükülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Uca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Gecikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rötar, Tehir
- Nitekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
- Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü