Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Vakum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşluk
- Vahvahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Tasvip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onama, Onaylama
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Bünye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Yapı
- Yumru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukde, Yamru Yumru, Şişkinlik, Kabartı, Tümsek
- Konglomera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığışım
- Üşüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Kaybolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Ferih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Tevettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Çalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Müteşekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür Etmek
- Dikleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Tikel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
- Mekruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Adsorpsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma
- Asuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Figan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnlemek
- Güvenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Emniyetli, Tehlikesiz
- Savsöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda Sözü, Slogan
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Domates Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Aranjör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
- Temas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
- Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Göz
- Sağ Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salimen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü